BUGÜN NEREYE GİDELİM
Ülkemizde her 18 kişiden birinin Ermenek kütüğüne kayıtlı olduğunu biliyor muydunuz? Belki adını dahi duymamış olduğunuz bu şehir ülkemizin gizli kalmış harika noktalarından biridir.İlçemiz binlerce yıldır kaya yerleşimi olarak kullanılmış olan tepelerin hemen altında kurulmuş olan karşısında Göksu nehrinin üzerindeki Ermenek Barajı manzarası bulunan özel bir kenttir. Kuzeyinde iç anadolu güneyinde ise Akdeniz esintileri bulunur. Kendine ait bir sosyal yaşamı bulunan kentin çocukları ise ülkemizde ve dünyada yayılmış ve “Ermenekliler Her yerde” gibi bir algının oluşmasına katkıda bulunmuşlardır.Ermenek adını en duymuş olma ihtimaliniz olan hadise şüphesiz 2014 yılındaki maden faciasıdır. 18 vatandaşın hayatını kaybettiği şehir ne yazık ki bu olayla anılmaktadır. Bunun dışındaki tarihi ise oldukça eski dönemlere dayanmaktadır. Tarihteki yeri Hititler ve Asurlular dönemine kadar giden Ermenek şehri asıl yükselişini Makedonlar ve Roma dönemlerinde yaşamış. Şehrin fatihi Romalı komutan Germanicus şehre kendi adını vermiş ve o tarihten sonra burası Germanikopolis olarak anılmış. Roma hakimiyetinde bölgenin en önemli ticaret ve askeri noktası olarak kullanılmış olan şehir, Türklerin eline geçtikten sonra da aynı statüde kullanılmaya devam etmiştir.Ermenek Türklerin Anadolu’ya geldiklerinde kurduğu ilk 3 şehirden biridir . Oğuzların Avşar boyu bu bölgelerin Türkleşmesinde görev almış. Bölgede hakimiyet pekiştikten sonra Karamanoğlu Mehmet Bey Karamanoğulları beyliğini yine Ermenek’te kurmuş. Bölgede oldukça güçlenen Karamanoğulları, Osmanlı başkenti Bursa’yı dahi kuşatmış. Kuşatma başarılı olsa çok farklı bir tarih yaşanabilirmiş. Karamanoğlu Mehmet Bey’in en önemli icraatlerinden biri Türkçeyi resmi dil olarak zorunlu kılmasıdır. Yaklaşık 230 yıl boyunca yaşamış olan Karamanoğulları Devleti, daha sonrasında Osmanlı devletine malup olup parça parça yok olmuştur.Ermenek şehrine girdiğinizde ilk dikkatini çeken şey şüphesiz kale oluyor. Kaleden ziyade şehrin üzerine doğru kapanan tepeler oldukça ilgi çekici. Ermeneği bütün güzelliği ile görebileceğiniz kale şehrin merkezinin yukarı kısmında yer alıyor. Kaleden geriye birkaç burç dışında pek bir şey kalmamış olsa da ziyaret etmeye değiyor. Kalenin bulunduğu alanda ise tüf ve bazalttan oluşan geniş duvarlar mevcut. Şehrin sırtını dayadığı tepe tamamıyla eski Ermenek yaşamının bir parçasıymış. Bu sırt boyunca oyularak yapılan yerleşim alanları arasında da geçişler bulunmaktaymış. Bu bilgiyi ise Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinden öğreniyoruz. Kalenin bulunduğu bölgeye çıkmak için en iyi saat ise gün batımı saatleri olacaktır.Tol Medrese Ermenek’te bulunan en karakteristik eserlerden biridir. Karamanoğulları döneminde hükümdarlardan Mahmut Bey’in oğlu Emir Musa Bey tarafından 1339 yılında yaptırılmış. Tol Medresenin kitabesinde ise şöyle bir yazı bulunuyor; “Bu mübarek medreseyi 1139 yılında,gazi, ibadet eden, bilgin ve büyük emir Karamanoğlu Mahmut oğlu din ve dünya ziyneti (Bahaüddin) Musa yaptırdı”. Tol Medrese bölgesinin tanınmış en büyük eğitim kurumu olarak bir çok insan yetiştirmiş. Medresede ağırlıklı olarak din, matematik ve astronomi dersleri okutulmuş. Şehir merkezinin batı girişinde bulunan medrese konukevinin hemen bitişiğinde yer almaktadır.Ermenek’in en önemli eserlerinden biri de Ulu Camii’dir. Ermenek kalesinin alt yerleşmelerinin bulunduğu yerde bulunan camii 1302 yılında Karamanoğlu Mahmud Bey tarafından inşa ettirilmiş. Camii bugünkü haline kadar birçok genişletme çalışması ve tadilat görmüş. Selçuklu mimari tipine yakın olarak dikdörtgen planlı yapılmış olan camii içerisinde ağırlıklı olarak ahşap işçiliği kullanılmış. Camiinin sabah saatlerinde ışık alacak şekilde dizayn edilmiş olan konumu ise camiyi o saatlerde büyülü bir ortama dönüştürmekte. Ermenek’in en eski camilerinden biri de Ulu Camii’nin çağdaşı olan Sipas Camiidir. Ermenek şehir merkezinde bulunan bu camii 1306 yılında inşa edilmiş. Caminin kapı girişinde ve iç kısmında yine selçuklu dönemi ahşap işçiliğinin en özel örneklerinin izlerini görebiliyoruz. Şehrin en aktif camisi olan Sipas camii günümüze kadar birçok restorasyon görerek ayakta kalmıştır.Şehrin en güzel yanlarından biri oldukça geniş bir baraj gölünün karşısında olmasıdır. Genel olarak bozkır olan şehrin merkezindeki en yeşil göl kıyısındaki Turkuaz mesire alanıdır. Alan içinde piknik yapmak ve keyifli bir haftasonu geçirmek isteyenler içinde ayrıca kamelyalar ve çayırlık bulunuyor. Turkuaz Mesire Alanı içerisinde restorandan, tuvalet ve duşa kadar birçok hizmet bulunuyor. Ayrıca burada kampçılar ve karavancılar içinde uygun alanlar mevcut.. Mesire alanındaki diğer bir hizmet ise baraj üzerinde ve Nadire Kanyonuna yapılan küçük motorlu tekne turlarıdır. Şehrin içerisindeki en sevilen aktivitelerden biri de budur.Zeyve Pazarı, Ermenek’in 27 kilometre güneybatısında bulunan vaha gibi bir yer. Bölge hem mesire alanı olup hemde içerisinde kurulan pazar ile meşhur. Şehir merkezinin aksine yeşillik içinde olan alana güneş dahi zor giriyor. İçerisinden akan serin sular ise bu gölge pazar yerine daha da serinlik katıyor. Yazın ortasında bile 5-6 derece daha serin kalabiliyorsunuz. Pazarın özelliği ise eski dönemlerden beri bölgenin çevresinden tüm çiftçilerin ürünlerini satmak için burada toplanması. Pazar hergün aktif olsa da asıl pazar, Pazar günleri kurulmakta. Hafta için yaklaşık olarak 10-15 tezgah bulunsa da , Pazar günü burada olmaya çalışmanızı ve sayısı 200’ü geçtiği söylenen tezgahları görmelisiniz. Ermenek mutfağı oldukça zengin. Bu kadar tarihsel birikimin burada bıraktığı en özel lezzetler ise Topalak, Batırık, Ermenek Kebabı ve Pekmez helvasıdır. Topalak Akdeniz’de bir çorba iken burada sac üzerinde pişirilen sade hamura deniyor. Hamur sadece olarak pişirildikten sonra yağlanıp servis ediliyor. Arasına ise bir sebze ve peynir koyabiliyorsunuz.Ermenek Kebabı ise klasik kebabın ince ve daha kısa versiyonu olup 4-5 parça olarak servis edilmesidir. Helva doğal ürünlerden yapılan ve helvaya bakış açınızı değiştirecek kadar lezzetlidir ve “Toros Helva”dan yenir. Son olarak Ermeneğin en özel lezzeti ise Batırma’dır. Bir yörük yemeği de diyebileceğimiz ve çevre illerde “Batırık” olarak da bilinir. İçerisinde domates, ince bulgur, fesleğen, maydanoz, soğan ve baharat bulunur ve çorba gibi sulu ve susuz olarak iki şekilde soğuk olarak servis edilir. Mutlaka denemeniz gerekir.Ermenek’te konaklama için değerlendirebileceğiniz 5 alternatif bulunuyor. Bunlarda 3’ü şehir merkezinde 1'i Zeyve Pazarında bulunan Clean Bungalov Otel Huzur ve doğayla iç içe yeşilin mavinin ve gece gökyüzünün eşsiz yıldızlarını seyretmek isteyenler için özel bir yer.1 tanesi de İlçemize bağlı olan Görmeli Köyü Gülnar yolu üzerinde bulunan Ayda Restoran tatil köyüdür.Şehrin gürültüsünden uzakta 1530 rakımda doğa ile iç içe doğal ürünler ile kahvaltı,fırın,ızgara,sıcak ve soğuk içecekler ile hizmetinizde olan bir yer ve doğayla iç içe olan bu yerde lüks kıl çadırlarda konaklama hizmetini mutlaka denemelisiniz.Ermenek’i bugüne kadar duymadıysanız muhtemelen yol üstü bir yer olmadığı içindir. Ermenek’e gitmek için neredeyse direkt olarak Ermenek’e gitmelisiniz. Eğer bir rota oluşturmak isterseniz de kuzeyinde bulunan Konya’dan başlayıp, Göksu Şelalesi, Taşkent ve Ermenek şeklinde bir güzergah değerlendirebilirsiniz. Buradan sonra ise Alanya’ya bağlanan ve Mut üzerinden Silifke’ye bağlanan iki alternatifiniz bulunuyor. Alanya’nın tatil beldelerini veye Mut Yerköprü şelalesini görüp Mersin’in tatil beldelerini görebilirsiniz. Şehrizime kara yolu ile gelmekte hiç bir sıkıntı bulunmuyor.En yakın havalimanları olan Konya ve Gazipaşa havalimanlarıdır.Sizde bu eşsiz doğayı,tarihi ve bu güzel lezzetleri tatmak istemezmisiniz. Hüseyin BOZTOPRAK